11 Ocak 2011 Salı

Dilbilgisi Dersleri 1: -Di'li Geçmiş Zaman

Muamma. Evet sonuç tam bir muamma. Koskoca bir "çeyreklik" yitip bitmiş ortada hala adam akıllı bir netice yoktu!

Nereye konulacağı konusu, büyük bir sancı nedeni olan anlamsız "biblo"lar misali, sistemce henüz tanımlanamamış hayal kırıklıkları, acılar, düşmeler, kalkmalar, sonra bir daha düşmeler vardı.

Sonra AŞK vardı. Önce sırılsıklam aşık olmak vardı hani taparcasına; burnunu karıştırsa bile hayran olurcasına,sonra aşık olmaktan kaçınma dönemi vardı başarısızlığı kanıtlanmış bir korunma yöntemi olarak.An itibariyle aşık olmayı öğrenmeye öykündüm ki bunun için arşınlayacak çok yol vardı.Nihayetinde de tam manasıyla, hakkını vererek AŞIK olmak vardı.

İşler vardı. Sadece faturalarını ödeyip hayatta kalmak için yapılan işler, fırsatını bulduğun anda istifa edilesi, bir güneşli güzel havaya kurban edilesi işler var Orhan Veli'nin "evkaftaki memuriyeti" gibi.Belki başka işler vardı, tutkuyla bağlanılan, hayata atılan dev bir kement vazifesi görüp benliği sıkı sıkıya sarmalayan. İşler vardı işte. Sonuçta vardı.

Dostlar vardı.Klişelere, oyunlara meydan okuyup, sinirleri/sınırları zorlayıp, uykulardan, sevişmelerden, acılardan çalıp el verilen dostlar vardı.Kağıttan kulelerin altında kalan, çıkamayan, kim bilir belki de enkazına saklanıp kendini sakınan dostlar vardı.

Ve şimdi, tam da şu an; kişisel müzemin baş köşesine kaldırdığım 25 yaşımdan geriye, bir türlü yenişemeyen denk iki takımın bir süreden sonra "kabak tadı" vermeye başlayan, yavan mücadelesine benzeyen bir kaç resim kaldı.

Bir de biçare sorular, mesnetsiz meraklar.Peyderpey büyüten, peyderpey tüketen yaşantılar...